5 Ekim 2016 Çarşamba

Seat Leon. . .

                                          Yeni Aracımız...


              Ani gelişen bir kararla araba aldık :) Nasıl olduğunu detaylıca anlatmak isterdim ama öyle bir şey yok :)))


              Hafta sonu Toyota da yapılan bir etkinlik için Gaziemir deki bayiye gezmeye gittimizde kendimizi bir anda araba incelerken bulduk. Oradan Wolkvagen e oradan Honda ya oradan seat a derken bu araba sanırım bizi kendine aşık etti :)


              İlk aşamada çektiğim bir kaç fotoğrafı sizlerle paylaşmak istiyorum. Araba hakkında da ileride elbette konuşacağız.


             Şu anda arabamız 85 . Km sinde :)


SeatLeon1,2Tsi

SeatLeon1,2Tsi

SeatLeon1,2Tsi
Resim yazısı ekle

SeatLeonFr

SeatLeon1,2Tsi

2 Ekim 2016 Pazar

Uzun zaman sonra yeniden. . .

                                                                     BAŞLARKEN . . . 
Uzun zamanadır sizlere yazmak için fırsat kolluyordum. Artık yazmamın zamanı geldi sanırım. Sizlere yazmaya fırsat bulamadığım zamanda hayatımda bir sürü değişiklikler oldu. En birincisi sanırım evlenmiş olmam J . Artık bir hayat arkadaşım var onunla 3. Ayımıza girmeye çok az zaman kaldı :) . Tabi evlenebilmem için motorumu satmam gerekiyordu. Üzülerek Pcx’imle vedalaştım :(.


E o zaman gezilerimize nasıl devam edeceğiz derseniz orasını bende bilmiyorum. Muhtemelen devam edemeyeceğiz. Ama kendime yeni hobiler ediniyorum. Hem evde yapılabilecek şeyler hem de çift olarak yapılabilecek şeyler :) . Bos bıraktığım yazı yazmadığım süreyi bir an önce kapayacağım bekleyin :) .

25 Mayıs 2016 Çarşamba

CROSS MOTORA ARTÇI OLURSAM

İlk Deneyim....


Cross Motor mu ? 


          Motosiklet kullanmaya başladığımdan beridir hiç merak etmediğim gördüğümde başımı bile çevirdiğim motosiklet çeşidi şeklinde anlatsam sanırım abartmamış olurum.

          Bu antipatik durumum Supermoto'larada bulaşmıştı benzerliklerinden dolayı.Tarz olarak Supersport tarzında motosikletlerle haşır neşir olduğum için sanırım Cross tarzı bana çok çirkin, beygir olarak güçsüz, kullanılan kıyafet olarak çok salaş geliyordu.

          Ama Youtube'da abonesi olduğum bir kanalın "Kendi motorunu tanıt" adı ile yaptığı kampanyayı duyunca çekmeyi düşündüğümüz "Yamaha WR250R" videosu ile eski düşüncelerimin neredeyse tamamı değişti.


YAMAHA WR250R

          Arkadaşım motorunu tanıtacaktı ben ise onun videolarını çekerek ona gerekli desteği verecektim. Önce Motosikletin çektiğim fotoğraflarını yüklemek istiyorum. Daha sonrada neden fikrimin değiştiğini anlatacağım :)

RaceBlue WR250R

Cross Motorcycle
Resim yazısı ekle

Yamaha WR250R

Cross Motorcycle

Cross Bike



          Sonuç: 

           Cross motor ile rahatsızlık duyulacağını, sadece engebeli çamurlu alanlarda oyalanacağınızı düşünüyordum. Ama öyle değilmiş.  Manzaralı fotoğraflardan görüleceği gibi İzmir'i bu açıdan gören bi yere sanırım başka bir araçla çıkmak imkansızdı. Çıkarken yaşadığım ( artçı olarak )heyecan ve etrafı izlemenin keyfi bambaşkaydı. Keşke kamerayla çıkış esnasında video çekebilseydim :)

Arkadaşımın editleyeceği videonun linkini de paylaşırım. Buralarda çektiğimiz kısa videolarıda izleyebilirsiniz. 

Özgür Motosiklet :) Keyifli Sürüşler...

20 Mayıs 2016 Cuma

GÜL BAHÇEDEN FOTOĞRAFLAR

GÜL BAHÇEDEN FOTOĞRAFLAR


Merhabalar tekrardan

          19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında kutlamaları izledikten sonra arkadaşımla plan yapıp bir yerlere gidelim demiştik. Maalesef eşimin yaşadığı bir rahatsızlıktan dolayı bu planda yalnız katıldım :( 


          Gidilecek yer olarak hiç bir şey düşünmemiş olmamıza rağmen Raicng motosiklet kullanan arkdaşım Fatih'in isteği ile İzmirin Karaburun ilçesine doğru gitmeye karar verdik. Çünkü oranın yolları gayet güzel virajları temiz ve yeni asfalta sahip. 

          Ben PCX ile fazla bir viraj yapamadım ama 100 Km ile 95 Km ile arabaları sollaya sollaya ilerlemeye devam ettim :) Hatta oraya ulaştığımız da geçip gitmedik. 5 kere git gel yaparak virajların keyfini çıkardık.

12.00 de çıktığımız yola 16.30 gibi son vererek acıktığımızı hissediyoruz. Yolda yada virajlarda çektiğim fotoğraflar var ama benim asıl paylaşmak istediğim cafe de ve gittiğimiz Lale Katmercisi'nde çektiğim fotoğraflar :) 







Lale Katmercisi - Katmeri ( Karışık )
          En son olarakta cafe de otururken oynadığımız enerjik yerinde duramayan köpeğin videosunu paylaşıyorum :)





          Her gün ayrı bir gezi olması dileğiyle...



18 Mayıs 2016 Çarşamba

Shoei NXR İnceleme

Shoei NXR İnceleme


Merhaba arkadaşlar 

Bu gün gezi yada etkinlik yazısı yok ama arkdaşıma aldığımız yeni kaskın tanıtımı var :) 

          Motora yeni başlayanların yaptığı hatalardan biri olarak gördüğüm şeylerin başında ucuz bir kask yada ekipman tercih etmeleri. 

          Yıllardır motosiklet kullanıcıları ile iç içe olduğumdan dolayı maalesef üzücü haberlerden de haberimiz oluyor. Kullanıcılar hep güvenlikten bahsetse de hepsinin yaptığı şey bir an önce yüksek kapasiteli motosiklet almak için ekipmandan feragat etmeleri. 

          Bende bunları her ortamda dile getirirken haliyle çevrem motosiklet dünyasına girmek isteyenlere kafamdaki şeyleri hep anlattım. Nedir bunlar derseniz ;

  1. Motosiklete vereceğimiz fiyatı kısıp ekipmana vereceğimiz ücreti arttırmalıyız. 
  2. Eksik ekipmanla büyük hacimli motosikletlere binmektense öncelikle ekipmanları tamamlamalıyız.
  3. Başlangıç seviyesi ( 125cc, 250cc, 300cc) motosikletlerle en az 15.000 km tecrübe edindikten sonra bir üst segment motosikletlere geçilmesi 
          Arkadaş ortamımızda bu şekilde konuşurken Fatih abimizi kaliteli güzel bir kask almaya ikna ettik :) Oda Yamaha R25 i ile kullanmak için SHOEİ NXR serisi bir kask aldı.

          Kask hakkında ufak bilgiler vererek almak isteyenlere fikir vermek istedik ve bir video çektik. Videoyu burada paylaşıyorum.




          Kaskı biz http://www.fc-moto.de/en_GB sitesinden aldık. Neden bu siteui tercih ettik ? Çünkü ucuz Türkiye'deki sitelerde bu kaskı 2100TL gibi bir fiyata alabiliyorken, bize herşey dahil olan fiyatı 1650 TL idi. 

          Video da kaskı görüp inceleyebilirsiniz. Güvenli sürüşler...

14 Mayıs 2016 Cumartesi

İzmir - Urla Bilinmez Gezisi

İzmir - Urla Bilinmez Gezisi



Normalde gezilerimize sabahın erken saatlerinde başlamaya alışmıştık ama bu sefer biraz farklı oldu.Sabah erken başladığımız gezilerde kahvaltının ardından ( muhtemel 11 civarı ) gezmeye fotoğraf çekmeye başlardık. Ama ışığın aşırı dik gelmesi fotoğrafların güzel çıkmasını engelliyor ve gezi esnasında da bizim fazla yorulmamıza sebep oluyordu.

Bizde bu hafta geç geziye başlayıp günün en güzel saatlerini ( akşam üstü 17 ile 20.30 arası ) fotoğraf çekerek geçirmek istedik.  Tabi hava durumuna bakmamak bizim hatamız oldu :(
Gün boyunca bulutlu  kapalı bir hava olduğu için ne gün batımını çekebildik nede geç buluştuğumuz için kahvaltı keyfini yapabildik :( 

Herhangi bir rota çıkarmadan  Urla istikametinde gitmeye karar verdik :) 

Yolda hep dikkatimi çeken değişik bir yapı vardı. Yedi yıldır yanından geçip gittiğim yapının yanında ilk defa durarak ne olduğunu incelemeye başladık. 

İzmir
Resim yazısı ekle


Güzelbahçe


Bu fotoğrafları çekerken yanımıza polis abiler yanaşıyor. İlk başta sert yapıyorlar ama bizden zarar gelmeyeceğini anlayınca muhabbetele yaklaşıtı.

Ufak tefek bilgiler verdi bize burda geçenlerde bir intihar vakaası yaşandı v.b. gibi.

Kendim için ve bilmeyenler için biraz araştırdım ben buyrun ;

-K
örfeze giren gemileri gözetlemek amacıyla Denizcilik Müsteşarlığı tarafından inşa edilmiş bir kuleymiş 

- 11 katlıdır

- Ege bölgesinde farklı yerlerde gözetleme evleri bulunmaktadır.

Molamızı bitirip Urla istikametinde devam ediyoruz. Ara yollardan giderken sağımızda Urla Yelkenli Sörf Spor Klübünü görüp oraya dönüyoruz.

İzmirde yapmak istediğim sporlardan bir tanesi de bu. Gördükce sürekli aklıma geliyordu. İlk defa bu kadar yaklaştım. E haliylede hemen gidip bilgi aldık :)









Burda beni şaşırtan şeylerden bir tanesi sporcuların neredeyse tamamı yabancı insan. Bekleme salonunda deniz kenarında herkes yabancıydı. İlginç geldi :)

Aşağıda verdiğim linkte gittiğimiz spor kulübünün yetkilileri ve kurs içerikleri ile ilgili bilgilere ulaşa bilirsiniz 

http://urlayelken.com/index.php/galeri

Burda 2 saat kadar vakit geçirdikten sonra yolumuza devam ediyoruz. 

Önümüze Karantina adası denilen yer çıkıyor.

Ada hakkında kısa bir bilgi vereyim;

-Osmanlı döneminde inşa edilmiştir.

-1823 yılında yapılmıştır.

-Dünya da Amerika'da, Hırvatistan'da ve Türkiye'de olmak üzere sadece 3 tane Karantina adası vardır.

-Gemilerle gelen insanların, eşyalarının, yanlarında getirdikleri ticari malların temizlenmesi dezenfekte edilmesi amacıyla kurulmuştur.

-İnsanlarla birlikte gemilerde dezenfekte edilirmiş. İçerisindeki tüm kapılar ve pencereler kapatıldıktan sonra gaz yağı ve kükürt yakılarak dumanın içeride kalması sağlanırmış.
Bu işlem 3 er gün ara ile bellirli müddetlerde yapılırmış.

-1950 yılına kadar aktif olarak kullanılmıştır.

-Gelen yolcularda eğer hastalık teşhis edilmezse 3 gün sonra yoluculuğa devam edilmesi sağlanırmış. Ama hastalık teşhis edilir ise yolcuların oradan çıkmasına izin verilmez...
Ölünceye kadar bir adada hapis kalmak... ( Nedense bana korkunç geldi ) 

-300 ün üzerinde insanın adanın bir tarafındaki mezarlıkta gömülü olduğu tespit edilmiştir.

Bu kadar iç karartıcı haber yeter sanırım :) 

Biz maalesef adayı gezemedik. Sadece kurs görmeye gelen sağlık bakanlığı personli girebiliyormuş...

İçeride çekilmiş hiç fotoğraf yok o yüzden ama kapısında bir kaç kare alabildik 









Gezerken insan vaktin nasıl geçtiğini gerçekten anlamıyor. Saatin 17.00 ye geldiğini fark ediyoruz. Urla merkeze doğru gideceğiz ama etrafımız o kadar güzel güzel ki dura dura ilerliyoruz. 











Artık merkeze gelip geziyoruz. Ama oturduğumuz yer hakkında bir bilgi vermek istiyorum.

Ünal Kardeşler adında bir yere oturduk ama keşke oturmasaydık. 12 tl ye Çiğ börek yedik ama içerisinde en fazla 50 gr kıyma vardı :/

Resmen insan kandırıldığını hissediyor. Üstelik ayrana istenen ücrette insanı çıldırtıyor. Tek güzel tarafı manzarası ama onun da 10 katı güzel yerlerde vaktimizi geçirip gelmiştik zaten....

Yani buraya oturmayın derim ben.
 




Burdan sonda İzmire direk sürüp geliyoruz. Kahve içmek için Güzelyalıdaki Kahve Diyarını tercih ediyoruz.

Akşam eve geldiğimde bir kere daha PCX ile yolculuğun ne kadar keyif li olduğuğunu fark ediyorum :) 

Dudaklarımda büyük bir tebessüm oluşuyor. Benzin göstergesi yeni yanıp sönüyor.

sanırım 30 Tl. lik yakıt ile 321 km yol gitmişim :D Üstelik çoğuda iki kişi :)


Bir sonraki gezide görüşmek dileğiyle...

Yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorumm... Hoşcakalınn...


8 Mayıs 2016 Pazar

19. Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali


19. Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali 

Ev iş, ev iş ve aralıksız haftanın beş günü devam eden döngü...


Hele birde mesleğe bağlı olarak gelen nöbetler oldu mu...

İnsanın kafasını dağıtacak şeylere ihtiyacı oluyor gerçekten.

Cumartesi nöbetimde bunları düşünürken Ege gazetelerinde Bayındırda yapılacak olan 19. Uluslar arası Çiçek Festivalinin haberini okudum. Aklımda direk pazar gününün rotasını oluşturdum. 



Pazar sabahı 10.30 sularında yola çıkıyorum. Eşimide aldıktan sonra tabi ki. Fahrettin Altay meydanından Gaziemir oradan Torbalı en sonunda da Bayındıra geliyoruz.

G.emirden torbalıya gidiş PCX ile baya bir zahmetli oldu. Rüzgardan mı yolun aşırı delikli olmasından mı nedir anlamadık ama hiç keyif almadık desem yeridir :(...

Torbalıdan devam ederken sol tarafa bayındır ayrımı geliyor. Ordan sonra yolun kalitesi ve manzarası tamamen değişiyor. Sağlı sollu çiçek bahçeleri var. Hızlı birer makine kullanıyorsanız eğer keyifli sayılacak 5 - 6 viraj var. PCX ile 80 km ile gittiğimiz için pek bir şey anlayamadık biz :) Ama yanımızdan geçen Super sport makinaları dinlemek bile güzelllldi :).





Sanırım 1 saati geçkin bir sürede bayındıra geldik. Çeşmedeki Ot Festivalinden ne kadar kalabalık olacağına dair tecrübelerimiz vardı tabi ki. Motorumuzu ve ekipmanlarımızı Öğretmen evinin bahçesine güzel bir yere bırakıp gezmeye başladık.

Çiçek fotoğrafları yüklemek isterdim ama ne mümkün. İnsanlar adeta çıldırmış gibi her yeri sarmış stantlara yanaşılmıyor bile. Ot festivalinde çeşme de de bu şekilde olmuştu. İzmir li için dışarı çıkma bahanesi olsun yeter ki :). 

Çiçek fotoğrafı yok o yüzden :) 

Bayındırın her yeri ayrı bereketli sanırım. Yemyeşil bir ilçe her yer eski haliyle kalmış sokaklar evler harika. Festival olmadığı bir günde kesinlikle gelip fotoğraf çekeceğim.











Akşam üstü saat 17 civarında geri dönüş kararı alıyoruz ama yolda orman işleri müdürlüğünün alanını görünce fotoğraf çekmek için oraya dönüyoruz. Orda görevliden izin isteyip fazla yaklaşmadan kütüklerin arasına dalıyoruz. 

Bir saat civarıda burada oyalanıyoruz. Toparlanıp giderken izin istediğimiz abi bizi çay içmeye davet ediyor. Kıramıyoruz ve güzel bir manzara eşliğinde muhbbet ediyoruz. 




Muhabbet ettiğimiz abinin adı Nedim'miş. 32 yıldır orada görevliymiş. Ezbere bildiği ağaç çeşitlerini saydıkça şaşırıyoruz :).
Bergama'ya davet ediyor bizi. İnşallah diyerek teşekkür edip yolumuza devam ediyoruz.

Oradan hiç durmadan İzmir'e geliyoruz.


Hep fotoğraftan bahsediyoruz ama hiç güzel fotoğraf paylaşmıyoruz demi ? =)

Biraz daha çalışmalıyız sanırım...

Haftaya yapacağımız gezide görüşmek üzere


Hoşcakalınnn...